Dizi Arşivi

Cesur (Hakan Yılmaz), adı gibi "Cesur", soyadı gibi "Yürekli" bir erkek hemşiredir. İki tutkusu vardır hayatta. Ailesi ve mesleği. Doktor olan Karısı Ceyda (Şebnem Bozoklu) ve çocuklarıyla mazbut bir hayat sürmekte, kendisinin başhemşire, karısının başhekim olacağı günün hayaliyle yaşamaktadır. Ancak çalıştığı hastanenin sahibi, aynı zamanda kayınpederi olan ünlü estetik cerrahı Fethi Bey, doktor kızına asla yakıştıramadığı bu "içgüveysi" hemşire damadına gün yüzü göstermemeye kararlıdır. Bütün gün birbirinden ilginç hastalar ve birbirinden arıza komşularıyla boğuşan Cesur Hemşire ve Ceyda, bir yandan da Fethi ve hastaneye ikisiyle uğraşsın diye başhekim yaptığı genç ve yakışıklı ancak bir o kadar da tehlikeli Kenan'la (Fırat Doğruluoğlu) uğraşmak zorundadırlar.

Dizi, yardım sever ve dürüst bir işadamı olan Çağrı Toros'a yapılan bir suikastla başlar. Olayı bir terör örgütü üstlenmiş ve eylemin tetikçileri yakalanmış olsa da Polat Alemdar, suikastın arkasında açıklananlardan başka nedenler ve güçler olduğuna inanmaktadır.

Terör olaylarının tavan yaptığı 1997 yılında yurdun dört bir yanındaki ailelere her gün acı haberler ulaşmaktadır. ... Bölgede büyüyen Serdar , Kara Harp Okulu'nun son sınıfındayken acı bir haber ile yıkılır. Köy teröristlerce basılmıştır ve hemen hemen tüm köylüler öldürülmüştür.

Mardin’li köklü bir aile olan Bozbeyler’in büyük oğlu Ömer, İstanbul’da büyümüş ve kendine bir hayat kurmuştur. Yolu İstanbullu Leyla ile kesişen Ömer’in karşısına ummadığı bir anda “töre” çıkar! Düşman aile Pehlivanların yeni ağası Halil’in alevlendirdiği intikam ateşi, İstanbul’a kadar sıçrayıp, iki gencin hayatının ortasına düşer.

Ben de Özledim, efLAtunfilm tarafından yapılıp Star TV'de yayınlanan absürt komedi türündeki Türk televizyon dizisi. Başrollerini Ali Atay, Serkan Keskin ve Osman Sonant'ın paylaştığı, oyuncuların, yayından kaldırılan ve 3 sezon boyunca TRT'de yayınlanan fenomen dizi Leyla ile Mecnun'dan sonra yaşadıklarını anlatır.

Eski Hikaye, küçük yaşta babası öldürülen bir gencin intikam hikayesi olarak gözükse de büyük bir aşk ve iyileşme hikayesidir. “İnsan, insanın kurdudur” eleştirisiyle “insan, insanı iyileştirir” fikrinin çatışması olarak okunabilecek bir hikaye eksenine sahiptir.

Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri olan, Reşat Nuri Güntekin imzalı Çalıkuşu, birkez daha uyarlanıyor. Çalıkuşu Feride ve Kâmran'ın dillere destan sevgileri, sınanmaya hazır..

Narin yalnızca azmi ve başarısı sayesinde bütün zorluklardan, engellerden sıyrılıp, hiçbir destek ve torpil olmaksızın, kendi çabası ve alnının akıyla bir yerlere gelebilmiş genç bir kadın olacaktır. Acımasız ailesinin ve büyük şehrin darbelerine göğüs gerebilmiş büyük bir kahramandır. Öykü küçük bir kasabada başlar ve İstanbul’a uzanır.Narin’in İstanbul’a geliş hikayesi epey çetrefilli olsa da, her nasılsa İstanbul’da talih yüzüne gülmüş, daha ayağını bastığı gün kafasını sokacak bir yer bulmuştur.

Hayatları, sosyal konumları, dünyaları birbirinden tamamen farklı dört kadının tek ortak noktaları cezaevinde ki kocalarıdır. Bu dört kadın eşlerini görebilmek için gittikleri “görüş günlerinde” tanışacak ve hayatları hiç ummadıkları bir şekilde birbiriyle karışacaktır.

Geleneksel Türk tipi eğitimi ile yetişen Neriman, aldığı eğitime rağmen batılı yaşamın büyüsüne kapılarak ailesinden , geleneklerinden ,semtinden ve insanlarından kopmaya başlar. Bu kopuş Harbiye ve Şişli de gördüğü batılı yaşama duyduğu özentiden kaynaklanır.